Loglar, IT operasyonları için hayati önem taşımaktadır. Dijital ayak izleri niteliğindeki loglar, problemlerin çözülmesine, performansın optimize edilebilmesine ve güvenliğin sağlanmasına yardımcı olur. Ancak, sürekli genişleyen ve çeşitlenen modern IT ortamları, log verilerinin işlenmesini ve anlamlı hale getirilmesini giderek daha zor bir hale getirmektedir.
Log yönetimiyle ilgili başlıca zorluklar ve bunların yol açabileceği durumları yazımızda özetledik.
Uygulamalar, altyapı ve güvenlik araçları tarafından üretilen logların katlanarak artması, geleneksel log yönetim sistemlerinin işleyebileceği kapasitenin ötesine geçmektedir. Bu artan log hacimleri karşısında, geleneksel sistemler zorlanmakta; bu durum, sistemlerin yavaşlamasına ve log kayıplarına yol açabilmektedir. Sonuç olarak, işlenmemiş yüksek hacimli metinler içerisinde belirli bir sorunla ilgili ipuçlarını bulmak giderek zorlaşmaktadır.
Artan log sayıları nedeniyle, logların saklanması da bir sorun haline gelmiştir. Logların saklanması için gereken depolama sistemi ihtiyaçları artmakta ve buna bağlı olarak enerji maliyeti, depolama sistemi işletim maliyeti gibi masraf kalemlerinde de artış olmaktadır. Firmalar, log tutma maliyetlerini hesaplarken, doğrudan ve dolaylı masraf kalemlerini göz önünde bulundurmalıdır.
IT sistemlerindeki çeşitlilik arttıkça, log çeşitliliği de artmaktadır. Bu durum, logların anlamlandırılmasının zorlaşmasına ve daha fazla zaman almasına neden olmaktadır. Ayrıca, finans ve telekomünikasyon gibi sektörlerde log saklama formatları regülatif olarak belirlenmiştir. Regülatif formatta log üretemeyen IT sistemlerinin loglarını regülatif formata dönüştürmek de çözülmesi gereken bir sorundur.
Loglar, hassas bilgileri içerebilir ve bu bilgiler kötü niyetli aktörler için son derece değerli olabilir. Tek bir güvenlik ihlali bile sistemlere sızılmasına yol açabilir. Geleneksel log yönetim sistemleri, bu logların korunması için gerekli güvenlik önlemlerini sağlamada yetersiz olabilir. Güncel olmayan ve doğru kurgulanmamış erişim kontrolü ve şifreleme önlemlerinin kullanıldığı bir log saklama sistemi, tüm organizasyonu siber saldırılara karşı savunmasız hale getirebilir.
Günümüzde birçok log yönetim sistemi, kullanıcıları kendi ekosistemlerine bağımlı hale getirir. Bu durum, ileride farklı bir çözüme geçilmek istendiği durumlarda artan maliyetler ve geçiş zorluklarıyla karşılaşılmasına neden olabilir.
Günümüzdeki log sistemleri, her bir kaynaktan gelen logları ayrı ayrı değerlendirmektedir. Bu yaklaşım, birbirleriyle ilişkili olan sistemlerde sorunların kök nedenini bulmayı zorlaştırabilir. Büyük resmi görmeye yardımcı olamayan bu çözümler, IT ekiplerinin problemleri proaktif bir şekilde adreslemesini zorlaştırabilir.
Bahsedilen zorluklar log operasyonları için gittikçe artan bir soruna sebep olsa da çözümsüz değillerdir. Kron Telemetry Pipeline çözümü, log yönetim süreçlerini kolaylaştırarak ihtiyaç duyulan log kontrolünü ve görünürlüğü sağlayabilir.
Kron Telemetry Pipeline çözümünün log yönetiminde size nasıl yardımcı olabileceğini görmek için, çözüm özetini buraya tıklayarak indirebilirsiniz.