Bulut bilişim kuruluşlara ölçeklenebilirlik, esneklik ve maliyet azaltma açısından pek çok avantaj getirmiştir. Bu avantajlarına rağmen, bulut ortamlarının her daim siber saldırganların hedefi olmasından ötürü bulut bilişim birtakım yeni güvenlik endişelerini de beraberinde getirmiştir. Bu blog yazımızda çeşitli bulut saldırı vektörlerini ve ayrıcalıklı erişim yönetimi ile bunların önüne nasıl geçebileceğimizi keşfedeceğiz.
Veri İhlalleri: Veri ihlalleri en yaygın bulut saldırı vektörleri arasındadır. Fikri mülkiyeti, finansal kayıtları veya müşteri bilgileri gibi hassas verileri çalmak isteyen saldırganların hedefinde bulut ortamları vardır. Bu durum yanlış konfigürasyonlar, iç tehditler veya oltalama saldırıları sonucu ortaya çıkabilir. Örneğin, yanlış yapılandırılmış bir S3 bucket’ı hassas verileri halka açık hale getirebilir.
Ayrıcalıklı Hesap Çalma: Kullanıcı hesabının bir saldırgan tarafından, sonrasında bulut altyapısına düzenleyeceği saldırıda kullanmak üzere ihlal edilmesine ayrıcalıklı bir hesabın çalınması denir. Bu duruma zayıf parolalar, önceki parolaların tekrar kullanılması veya kimlik bilgilerinin çalınması sebep olabilir. Erişim elde eden saldırgan verileri çalabilir, kötü amaçlı yazılımları kurabilir veya bulut hizmetlerini sekteye uğratabilir.
Zararlı Yazılım Enjeksiyonu: Bir saldırganın bulut ortamına kötü amaçlı yazılım yüklemesine zararlı yazılım enjeksiyonu denir. Bu saldırı tipi oltalama saldırısı gibi çeşitli saldırı vektörleri, sosyal mühendislik veya zayıf noktaların kötüye kullanımı yoluyla gerçekleştirilebilir. Kötü amaçlı yazılım eklenildiğinde bulut ortamına yayılarak verileri çalabilir veya bulut hizmetlerini sekteye uğratabilir.
Servis Hizmet Reddi: Bir saldırganın bulut ortamına yoğun trafik akışı yöneltmek suretiyle kaynaklarını aşırı yüklemeye maruz bırakarak hizmetlerini sekteye uğratmasına, Servis Hizmet Reddi (Denial of Service - DoS) saldırısı denir. Bu saldırı tipi network flooding veya uygulama katmanı saldırıları gibi çeşitli saldırı vektörleri yoluyla gerçekleştirilebilir. Bunun sonucunda yetkili kişiler bulut ortamına erişim sağlayamaz, hizmette aksaklıklar ve gelir kaybı ortaya çıkar.
Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM), bulut ortamları için kritik bir güvenlik denetimidir. PAM sayesinde kuruluşlar, yönetici hesapları, uygulama programlama ara yüzleri (API) ve hassas veriler gibi bulut kaynaklarına ayrıcalıklı erişimi kontrol edebilir ve izleyebilirler. PAM sayesinde bulut saldırılarının nasıl engellenebileceğine bir göz atalım:
En Az Ayrıcalık İlkesinin Uygulanması: En az ayrıcalık ilkesine göre, kullanıcılara yalnızca görevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları kaynaklara erişim izni verilmelidir. PAM ile bulut kaynaklara erişim konusunda yalnızca gerekli izinleri vermek suretiyle en az ayrıcalık ilkesi uygulanabilir. Bu sayede saldırı daha küçük bir yüzeyde gerçekleşeceğinden, amacına ulaşan saldırıların etkisi de azaltmış olur.
Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama: Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), hesap çalınmalarını önlemeye yarayan kritik bir güvenlik kontrolüdür. PAM ile, yönetici hesapları veya API anahtarları gibi tüm ayrıcalıklı hesaplara MFA uygulanabilir. Böylelikle ek bir güvenlik katmanı elde edileceğinden, saldırganlar erişim için hem parolaya hem de MFA belirtecine ihtiyaç duyacaklardır.
Sürekli İzleme: Sürekli izleme, bulut saldırılarını gerçek zamanlı olarak tespit edebilmek ve bunlara müdahale edebilmek için gereklidir. PAM sayesinde bulut ortamındaki güvenlik grupları, API aramaları veya veri erişimi değişiklikleri gibi ayrıcalıklı faaliyetleri izlemek mümkündür. Böylece güvenlik ekipleri şüpheli faaliyetleri tespit edip derhal müdahale ederek daha fazla zararın ortaya çıkmasına engel olabilirler.
Ayrıcalıklı Oturum Kaydı: Ayrıcalıklı oturum kaydı, ayrıcalıklı bir oturum sırasında tüm faaliyetlerin kayda alınmasını sağlayan bir özelliktir. Tuş vuruşları, komutlar ve ekran faaliyeti bunlar arasında yer alır. PAM sayesinde bulut ortamındaki ayrıcalıklı oturumlar kaydedilerek güvenlik ekiplerinin herhangi bir şüpheli faaliyeti inceleyip araştırabilmeleri sağlanır. Bu, iç tehditlerin tespit edilerek bunlara müdahale edilmesinde kritik bir güvenlik kontrolü olarak karşımıza çıkar.
Otomatik Erişim İzninin Tanınması/Kaldırılması: Otomatik erişim izninin tanınması/kaldırılması, bulut kaynaklarına ayrıcalıklı erişimin yönetimi için gereklidir. PAM ile, yönetici hesapları veya API anahtarları gibi bulut kaynaklarına erişim izni verilebilir veya verilen izin kaldırılabilir. Bu sayede kullanıcıların yalnızca ihtiyaç duyduklarında bulut kaynaklarına erişebilmeleri sağlanır ve ihtiyaç kalmadığında bu izinler kaldırılır.
Bulut ortamları her daim saldırganların hedefi olduğundan, kuruluşların bulut saldırılarını engelleme konusunda tedbir almaları gerekir. Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi, bulut ortamlarına yönelik kritik bir güvenlik kontrolüdür. PAM sayesinde kuruluşlar, yönetici hesapları, uygulama programlama ara yüzleri (API) ve hassas veriler gibi bulut kaynaklarına ayrıcalıklı erişimi kontrol edebilir ve izleyebilirler. En az ayrıcalık ilkesi, çok faktörlü kimlik doğrulama, sürekli izleme, ayrıcalıklı oturum kaydı ve otomatik erişim izninin tanınması/kaldırılması gibi uygulamalar sayesinde kuruluşlar bulut saldırılarını engelleyerek bulut ortamlarının güvenliğini sağlayabilirler.
Bu konuda gelişmiş ayrıcalıklı erişim yönetimi çözümlerinden biri de Kron'un PAM çözümü Single Connect'tir. Kron'un PAM çözümü, bulut kaynaklarına ayrıcalıklı erişimin kapsamlı kontrolünü sağlar. Bu sayede kuruluşlar en az ayrıcalık ilkesi, çok faktörlü kimlik doğrulama, sürekli izleme, yetkili oturum yönetimi ve daha pek çok özellikten faydalanabilirler. Kron'un kullanıcı dostu ara yüzü ve güçlü özellikleriyle öne çıkan PAM çözümü, bulut saldırılarının engellenerek bulut ortamlarının güvenliğinin sağlanmasında güvenilir ve etkili bir araçtır. PAM çözümümüzün kuruluşunuza sağlayacağı faydalar hakkında bilgi edinmek ve bir demo planlamak üzere bizimle iletişime geçin, bulut ortamınızı korumaya bugünden başlayın.