Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM), siber güvenlik stratejilerinin en önemli unsurlarından biridir ve kurum içerisindeki hassas bilgi ve sistemlere erişimin yönetimi, takibi ve kontrolünü ifade eder. PAM, hassas verilere erişim yetkisini bu verilere ihtiyacı olan kişilerle sınırlandırarak siber saldırı ve veri ihlallerinin önüne geçilmesine yardımcı olduğundan son derece önemlidir. Bununla birlikte kurumlar, PAM sürecinde yaptıkları birtakım genel hatalar sebebiyle verilerini riske atabilmektedir. Bu yazımızda bu hatalardan bazılarına değineceğiz.
Kurumların en sık yaptığı PAM hatalarından biri, siber güvenlik veya Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM) stratejilerinin olmamasıdır. Net ve belirgin bir strateji olmadan, kimlerin hangi verilere eriştiğini ve bu erişimin nasıl takip ve kontrol edildiğini bilmek son derece güçtür. PAM stratejisi oluştururken, ayrıcalıklı erişim ihtiyacı olan kullanıcı türlerinin belirlenmesi, bu erişim yetkisinin verilmesi ve geri alınması, takibi ve denetiminine ilişkin politika ve süreçler yer almalıdır.
En sık yapılan bir başka hata da, en az ayrıcalık ilkesinin uygulanmamasıdır. Bu, kullanıcılara yalnızca kendi görevlerini yerine getirebilmeleri için gereken asgari erişim düzeyinin verilmesi anlamına gelir. Kullanıcılara ihtiyaç duyduklarından çok daha fazla ayrıcalık verilmesi sık karşılaştığımız ve bu ayrıcalıkların kötüye kullanılması halinde veri ihlalleriyle sonuçlanabilecek bir durumdur.
Kurumların bir PAM stratejilerinin olması, kullanıcılara yetkiler tanımlayıp, erişim hakkı verdikten sonra bunu unutup gidebilecekleri anlamına gelmemelidir. Ayrıcalıklı erişim hakkının doğru bir şekilde kullanıldığından emin olmak isteyen kurumlar, bunu düzenli olarak takip etmelidir. Bu süreç, hassas verilere kimin, ne zaman ve nereden erişim sağladığının takibini içerir.
Yaygın olarak yapılan bir diğer hata da, ayrıcalıklı hesapların paylaşılmasıdır. Birden fazla kullanıcı aynı ayrıcalıklı hesabı kullandığında, hassas verilere kimin ne zaman eriştiğinin takip edilmesi zorlaşır. Bu durum ayrıca, bir kullanıcı kurumdan ayrıldığında veya kurumdaki görevi değiştiğinde erişim yetkisinin geri alınmasını da güçleştirir.
Parolalar, Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi süreçlerinde önemli bir rol oynar. Fakat zahmetli bir iş olduğunu düşündüklerinden, kuruluşlar parolaları düzenli olarak değiştirmeyi genellikle önemsemez. Öte yandan, kullanıcıların birden fazla hesap için aynı parolayı kullanmaları veya tahmin edilmesi kolay, zayıf parolalar kullanmaları parola zafiyetlerine yol açabilmektedir. Bu sebeple parolaların düzenli olarak değiştirilmesi ve güçlü parola oluşturma kurallarına uyulması gerekir.
Son olarak kurumlar, etkili olup olmadıklarından emin olmak için PAM süreçlerini düzenli olarak denetlemelidir. Bu denetim, hassas verilere erişim hakkı olan kişilerin, sahip oldukları erişim yetkisinin yerinde olup olmadığının ve bu erişimin nasıl takip ve kontrol edildiğinin gözden geçirilmesini kapsar. Denetimler düzenli olarak gerçekleştirilerek ortaya çıkan sorunlara derhal müdahale edilmelidir.
Sonuç olarak, PAM'nin kurum içinde hassas verilerin korunmasında kritik öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kurumlar, verilerini riske atabilecek hatalar yapabilmektedir. Öyle ki, Türkiye’de ve dünyada yakın zamanda yaşanan veri ihlali vakaları bu hataları bize doğrular nitelikte. Net ve belirgin bir PAM stretejisiniz varsa, en az ayrıcalık ilkesini uygulayor, ayrıcalıklı erişimlerin ve yetkili kullanıcıların takibini yapıyor, yetkili hesap paylaşımını engelliyor, parolalarınızın düzenli olarak değiştirilmesini sağlıyor ve düzenli denetimler gerçekleştiriyorsanız, ayrıcalıklı erişimle ilişkili riskleri minimize edebilir, hassas verilerinizi siber tehditlere karşı koruyabilirsiniz. Fakat henüz bir PAM stratejiniz yoksa ve bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, kurumunuzun dijital varlıklarını koruyup bir yol haritası çizme konusunda siber güvenlik uzmanlarımızdan yardım almak için bizimle iletişime geçin.